karabidik sevtap

Bloğuma hoşgeldiniz

26 Kasım 2010 Cuma

Kumrular Gibi Olmanız Dileğimle...



Sevgililere yada evlenenlere niçin'' kumrular gibi''
benzetmesi yapılır bilirmisi...niz?
--Çünkü kumru eş değiştirmez
-- Kumru kolay memnun olur,
-- Kumru kendini içinde bulunduğu duruma uyarlar,
...-- Kumru hiçbir zaman başkasının yuvasına girmez...

Facebooktan a
lıntıdır...

ÖDÜLÜM


Sevgili Arkadaşım UMUT SEPETİ beni bu güzel ÖDÜL'e layık görmüş çok çok teşekkür ediyorum canım.Birde bloğunda bloğumdan bahsederken çok eğlenceli olarak parantez açmış ya çok mutlu oldum.Arkadaşım UMUT SEPETİ henüz 5 aylık bir blogger ama bloğu yıllık gibi dopdolu ve harika tariflerle dolu...Tekrar tekrar çok teşekkürler tatlım.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Aybükem İçin Etek ve Bir Mim Daha...

Daha önce burda yayınladığım kumaşın mor olanıyla Aybüke için bu takımı yaptım.Kalıp burda dergisinden ama değişime uğramış şekilde.Biraz büyük yapmışım.Artan kumaşla bir çanta,bir taç ve birde yüzüğünü yaptım.Güle güle kullansın minik prensesim.Vallaha dar eteğimden sonraki ikinci dikişim bence hiçte fena değilim :P Kendimi beğenmiş ben :D Siyah eteği yayınlamadım daha .İlk fırsatta onu da yayınlıcam.Bu arada bir kumaşımı ziyan ettim :S Eh olacak o kadarda :D

Sevgili arkadaşım dedimdi beni mimlemiş.Ben sadece Garip alışkanlıklarımız ve yapamadıklarımız nelerdir? mimi cevaplıyorum çünkü diğer mimi daha önce yayınlamıştım.Arkadaşıma çok çok teşekkür ediyor ve mimime geçiyorum.
Garip Alışkanlıklarım;
*Kimsenin sıcağına oturmam.Midem bulanır.Otobüste falan yer verilince bile önce tam oturmam soğumasını beklerim.
Vallaha eşimede sordum başka bir garip alışkanlığım yok.
Yapamadıklarınız;
*Televizondaki yarışma programlarına katılmak istesemde asla cesaret edemem.
*Çabuk ortama ayak uyduran biri olsamda kalabalık ortamda asla konuşamam.
*Hakkımın yenildiğini düşünüyorsam susamam.
*İşkembe yemeği yapamam :P


23 Kasım 2010 Salı

Beypazarı / ANKARA

Bayramdaki son gezintimizde Beypazarı.Ama gittikten sonra neden daha erken vakitte gelmedik diye kızdık kendimize.Çünkü her yerini gezemedik malesef.Kısmet artık bir dahaki sefere.Beypazarı;Evleri,Havucu,Gümüşleri,Sarması,Baklavası,Tarhanası,Güveci ve Beypazarı kurusu ile Ankara'ya bağlı bir ilçe.

Evlerin bir çoğu resimdeki gibi.Tarihe sadık kalınarak restore edilmiş ve edilmekte.

Burası ufak bir çarşı gibi,masa örtüleri,çarşaflar,şallar,fiskos örtüleri ve daha bir çok güzel hediyelikler...

Havucu meşhur olursa tabi havuç heykeli olur.


Burasıda büyük çarşıya giriş yeri.Sağlı sollu bir çok baharatçı,gümüşçü,antikacılar var.


Veeee...Taş Mektep.19 yy ortalarında inşa edilen Taş Mektep eski dönemlerde Kuran Kursu olarak hizmet vermiş 1976 yılında koruma altına alınarak Restoran olarak hizmete açılmış.Beypazarı'nın yöresel yemeklerini bir menü altında toplamışlar.Beypazarına gidince ne yiyelim derseniz.Taş Mektep'te Yöresel menü yemeniz yeterli.Bizde öyle yaptık ve sıcacık tarhanasını içtik,kalem gibi sarmalarını hüpletttik ve benim favorimse Güveçti.Hımmmm resmi gördükçe bile canım çekiyor.

Beypazarına gidipte havuç suyu içmemek olmaz tabiki.Ben severek içtim tavsiye ederim.Birde hakiki karadut suyu vardı.Onuda denedim ama dut sevmediğim içinde pek içmedim.

Buda Okaça sanırım.Aslı armudun bir cinsi.

Ve harika bir cezerye.Her çeşidinden var ve taze taze...Ayrıca dut pekmezli sucukta var.

Beypazarı Kurusu tereağlı galete gibi ve çayla süper oluyor.


Buda değişik bir simit...

Yaşayan Müze;
150 yıllık ev(Yaşayan Müze) , zamanının zengini Ali Bey ve Beypazarı’nın ilk kadın öğretmeni Fatma Hanım’a aitmiş.Yaşayan müze Türk gelenekleri ve sanatını devam ettirmeyi amaçlıyor.
İçeriye girdiğinizde isterseniz karagöz ve hacivatı oynatın,

İsterseniz karanfilli,kaküleli türk kahvesi gibi birşeyler içip arka bahçede dinlenin,


İsterseniz yıllık eşyaları inceleyin,

İstersenizde Ebru sanatını deneme fırsatını yakalayabilirsiniz...
Buda Beypazarının gündüz kadar gecelerininde güzel olduğunun kanıtı...

22 Kasım 2010 Pazartesi

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ / ANKARA ve BİR MİM

Bayram gezilerimizin arasında Atatürk Orman Çiftliğindeki Hayvanat Bahçaside vardı.Bu 2.gidişimdi ve yine gezerken çok zevk aldım.Aybükeminde 2. gidişi ve bu sefer daha büyük olduğu için zihinde daha bir kalıcı oldu bu gezi.Bir kaç fotoğraf;




Eskişehirde olduğu gibi Ankara'da da yerlere dökülen sarı,krem ve kahve yapraklar Sonbaharı muhteşem bir şekilde yaşattı bize.Hayvanat bahçesinde yapraklarla bir sürü fotoğraf çekilerek gezimizi tamamladık.

Bayramla ilgili bir postta Beypazarı için yarın gelecek.Şimdi birde Sevgili Anindayorum'un mimini çok teşekkür ediyor ve hemen cevaplıyorum.
  1. En sevdiğiniz kelime: Evet
  2. Nefret ettiğiniz kelime: Hayır
  3. Ne sizi heyecanlandırır: Yeni yerler gezmek
  4. Heyecanınızı ne öldürür: Fikrini sormadığım kişilerin yorumları
  5. En sevdiğiniz ses: Keman sesi
  6. Nefret ettiğiniz ses:Sakız ve Elma yeme sesi
  7. Hangi mesleği yapmak istemezsiniz: Yalan söylemem gereken bir işi
  8. Hangi doğal yeteneğe sahip olmak isterdiniz:Kişilerin içinden geçeni görmek
  9. Kendiniz olmasaydınız kim olmak isterdiniz:Kimse olmak istemezdim
  10. Nerede yaşamak isterdiniz:İstanbul'dan memnunum
  11. En önemli kusurunuz:Eleştirici biriyim
  12. Size en fazla keyif veren kötü huyunuz:Pestilim çıkana kadar hobilerimle uğraşmak
  13. Kahramanınız kim:Tweety
  14. En çok kullandığınız kötü kelime:Aklıma gelmedi vallaha :)
  15. Şu anki ruh haliniz:Sinirlerim bozuk
  16. Hayat felsefenizi hangi slogan özetler: Amaç
  17. Mutluluk rüyanız: Yaşlandığımda arkamda güzel bir gençlik bırakmak
  18. Sizce mutsuzluğun tanımı: Hobilerimsiz ben mutsuzum.
  19. Nasıl ölmek isterdiniz:Allah hayırlı ölüm nasip etsin.Yinede yatakta uyurken ölmeyi isterdim.
  20. Öldüğün zaman cennete giderseniz Allah’ın size ne söylemesini istersiniz: Keşke girebilsem...

21 Kasım 2010 Pazar

Şelale Park ,Çiğ Köfte Partisi ve Sazova Parkı ESKİŞEHİR

Merhaba Arkadaşlar;
Bugün 13:00 itibari ile evime döndüm.Güzel bir tatil geçirdik ve şimdiden Pazartesi sendromuna girdik :P Tekrar hepinizin geçmiş Kurban Bayramını kutlarım.Bu tatili biraz Eskişehir ve birazda Ankara'da geçirdik.Biraz gezdik,biraz miskinlik yaptık ve birazda eğlendik.İlk postum Eskişehir'den olacak.
Burası Şelale Park.Çok hoş bir ortamı var.Biz sonbaharda gittik ama yazın sıcaktan bunalıp akşam soğuk birşeyler içmek için mutlaka gidilmesi gereken bir yer Şelale Park.Ayrıca çocuklar içinde bir oyun parkı bulunuyor.Konum itibari ile yüksek bir tepe oluşundan,bütün Eskişehir ayaklarınızın altında.


Akşam eve dönerken Eniştemizin yaptığı çiğ köfte teklifi ile birde güzel bir çiğ köfte partisi verdik evde.Sonra geldi sodalar,gitti sodalar...Sanırım çiğ köfte ve acıyı fazla kaçırmıştık :)

Ertesi gün Sazova Parkı'na geçtik.Sanırım gitmek için en doğru mevsimi seçmiştik.Yerlere dökülen yapraklar muhteşem bir görüntü oluşturmuşlardı.(Karlı görüntüde süper olur).Bol bol fotoğraf çektikten sonra içeriye girebildik.

Burasıda Park'ın tren istasonu.Park'ı ücretsiz olarak,trenle 20 dakikalık minibir seyahat ile gezme şansınızda var.Biz yarısını trenle yarısını da dolaşarak gezmeyi tercih ettik.
Burasıda Henüz tamamlanmamış Masal Evi.

Bir tanede gemi var.İçine girebiliyor,üzerinden parkı seyderebilir yada bölümlerini gezebilirsiniz.

Nasrettin Hoca göle maya çalıyor.

Bunlardan daha bir sürü var.En yakınıma onlar geldi.


Eğer Eskişehir'e yolunuz düşerse bence mutlaka uğrayın derim.

HAYIRLI,MUTLU HAFTALAR ARKADAŞLAR...

12 Kasım 2010 Cuma

KURBAN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

Bu ara o kadar yoğunum ki bloğuma giremedim ve sizleride ziyaret edemedim.Tabi bu ara da boş durmadım.Sizlerle paylaşacak çok şeyim var.Siyah klasik eteğim bitti.Aybüşüme bir tane etek diktim ve kendime bir pelerin diktim.Kapı süsümü tamamladım.Tek tek yayınlıcam ama Allah kısmet ederse bayramdan sonra.Çünkü Allah kısmet ederse yarın Eskişehir'e gidiyoruz.Aybükemin yanına daha kesin değil ama belki bir Ankara ziyaretimizde olabilir.Tek tek ziyaret edip bayramınızı kutlayamayacağım için çok özür dilerim arkadaşlar,yarın erken kalkmam gerek ve çok iş var daha.Onun için;
KURBAN BAYRAMINIZI KUTLAR SAĞLIKLI,MUTLU BİR BAYRAM GEÇİRMENİZİ DİLERİM.
KUCAK DOLUSU SEVGİLER....

7 Kasım 2010 Pazar

BAKIRKÖY CUMARTESİ PAZARI ve ALIŞVERİŞ

Dikiş işine başladığımdan beri kumaşa olan ilgim ister istemez arttı ve buna çok memnunum.Artık pazar pazar, kumaşçı kumaşçı gezer dururum.Bugünde Bakırköy cumartesi pazarına gittim.Kumaş kısmına bir an için ulaşmaya can atarken bu şirin çorapları gördüm ve çorap manyağı olarak hemen aldım.3 tanesi 5 Tl.Derken Kumaş yerini buldum ama hayal kırıklığına uğradım desem yeridir.Pek güzel şeyler bulamadım.Fatih pazarında daha iyi ve daha çok kumaş var.İki tane şifon kumaş aldım bluz yapıcam kendime.Ben genelde salaş ve bir omzu dökümlü bluzleri seviyorum öle yapıcam.İkisininde desenini çok beğenip aldım.Biri 0.50Tl biri 1.00 TL.Minik prensesime etek dikmek için kumaş gerekiyordu ve ayrıca çizme bakıcaktım kendime onun için Bakırköy meydana gittim.Direkt Gür çarşısındaki kumaşçıma gittim ve Mor aşığı pamuk şekerime ince fitilli kadife bir kumaş aldım.Metresi 10.00.Yetiştirebilirsem bayrama götürcem.
Çizme aradım aradım ama bulamadım.Burdan ayakkabıcı üreticilerine sesleniyorum.Bihter çizmeleri artık midemi bulandırıyor.Yeter artık her yerde onları görmek zorundamıyım.Ve birde lütfen sivri burun modası geri gelsinnnnnn.

Ve tabi Bakirköye gidip uğramadan edemediğim hobi malzemecim Semih Yener.Daha önce taşları nerden aldığım sorulmuştu,Semih Yener'den alıyorum bugünde 3 paket aldım.Ve yeni ürünler varmı diye baktım.Siyah boyutlu boya kapı süsüm için gerekli.Peçete ise çok güzeldi aldım,daha nerde kullanacağım belli değil.Birşey almasamda uğrarım yeni şeyler gelmişmi diye.Biraz da ayaküstü ders aldım.Sağ olsunlar hemen sorularımı cevapladılar.Plaıdın yeni bir ürünü gelmiş çok beğendim ama almadım.Elimde çok iş var ilk önce onları bitirmem gerek.Ürün beyaz asetatta çiçekler,kelebekler falan var.Isı ile boyutlu hale geliyor ve yapay çiçek yapay kelebek gibi oluyorlar.Ayrıca düzleride varmış,üzerine peçete veya dekopaj kağıdı ile de yapılabiliyormuş.Mutlaka deneyeceğim.Firmanın yeri;Kemal Tancanın sokağından girdiğinizde sağda kalıyor.İnternetten incelemek istersenizde;www.semihyenermarket.com

6 Kasım 2010 Cumartesi

PERDECİĞİM :D

Evet arkadaşlar karşınızda en değerli perdem çünkü perdemi ben diktim :) Kumaşı dayım getirdi,perdeci bir komşusu varmış o vermiş.Kısmet banaymış.Annemde bana getirdi.Ve bu hafta içinde perdeciğimi hazırlayıp taktım.Önce iki kumaşın boylarını ve enini ayarladım, yan kenarlar 1'er cm,Üst ve alt kenarlarını 5'er cmten kıvırıp diktim.Sonra yanlardan 5 cm ayırıp 5cm pile veriyoruz.Pile araları 1'er cm.Ve tam ortasından iki sıra dikiş attım.Sonra iki küçük kare hazırlayıp,içlerine boncuk elyaf doldurdum ve ortadan bir kumaş dikip fiyonk yaptım.Arkasınada broş iğnesi taktım.Uzunca iki bağcık hazırladım.Kanatları ilk önce bağcıklar ile bağlayıp,üstüne iğneli fiyonklarımı takıp perdelerimi tamamladım.


Artan kumaşımım bir kısmını buzdolabına örtü olarak kullandım.Tam yetmediği için görünmeyen kısmına başka kumaş ekledim.Üzerinede 2 tane küçük fiyonk yaptım.Buzdolabı örtümüde tamamlamış oldum.

Artan kumaşımın diğer parçasıyla sandalyemin minderlerinede yüz diktim.Sandalyelerimin arkadalarınada fiyonk yaparak sandalyelerimide tamamlamış oldum.

Güle Güle Sağlıklı Günlerde Kullanayım :)

5 Kasım 2010 Cuma

Simit ve Buzlukta Sarımsak

Bugün kurs arasında birşeyler yemek için Simitçiye gittim.Siparişimi beklerken etrafı izliyordum.İçeriye bir ilkokul öğrecisi geldi.Aralarında geçen konuşma;
-Abi simit ne kadar?
-0.75Tl (dedi satış elemanı)
-Hımm.(dedi ufaklık ve arkasını dönüp kapıya yöneldi.)
-Gel gel,ne kadar paran var (dedi satış elamanı)
-0.50 Tl (dedi ufaklık)
Ve görevli arkadaş hemen simidi sarıp çocuğa buyur etti.Allah binlerce kez razı olsun.Böyle insanların olduğunu görmek çok mutlu ediyor insanı.
Şu an yazarken gözlerim doldu inanırmısınız? Ya o bey simidi vermeseydi ? Ben alır verirdim ama dünyada simit yiyemeyen o kadar çok çocuk varki...Ben sadece birine,ikisine,üçüne,beşine yardım edebilirim.Keşke hepsine yardım edebilme şansım ve param olsa da yardım edebilsem.
Eğer sokakta bir çocuk görürseniz simit yiyemeyecek durumda olan lütfen bu postu hatırlayın.Artık ben her simit yediğimde ve çocuk gördüğümde bunu hatırlıcam.




Neyse gözümden damlalar akmadan konuyu değiştirelim hemen.Bu resimde gördüğünüz poşettekiler sarımsak buzluğa atmak için.Vizeye gittiğimizde kuzenim bir sürü sarımsak vermişti bize.Bende attım buz dolabına lazım oldukça alıp kullanıyordum.Geçenlerde annemler geldi ve aldılar benden.Sağolsunlar bir güzel ayıklamışlar,çekmişler,tuzlamışlar,poşetlemişler ve hatta getirmişler :) Şimdi buzlukta lazım oldukça çıkarıp hazır hazır kullanıyorum.Çalışan bayanlar için çok pratik olur.
Yapılışı ise çok basit;Sarımsaklar ayıklanıyor,robotto bolca tuz eklenip çekiliyor.2 kat olmak üzere poşetlenip buzluğa atılıyor.Birde 2-3 saat sonra buzluğa atıyoruz çünkü tuz pişiriyormuş.
Not;Tuz bolca koyulduğu için yemeklere ayrıca tuz atmaya gerek kalmıyor.

4 Kasım 2010 Perşembe

FULAR

Yine mi taş yine mi çiçek demeyin cevap evet olacak :D
Ne yapayım arkadaşlar hoşuma gidiyor taşlar ve tabi minik çiçekler.Bu ara birde fiyonga takmış durumdayım,hani nerde derseniz ileriki postlarımda bol bol fiyonk olacak :D
Gelelim fularımıza;Bu kumaşı Teyzoşum anneme vermiş.(Kendisi çok iyi dikiş bilir ama artık dikmiyor ) Bunu ikiye böl ikimizede fular çıksın demiş.Eni epey genişti.Eee artık anişkomdan ve teyzoşumdan geçti.Sıra Esra ile bende :D(Esra teyzoşumun kızı)
Annemde tabi bana getirdi.Önce ikiye böldüm sonra kenarlarını teğleyip makinaya vurdum.Birazda süsleyeyim dedim ve uçlarına bu çiçekleri yaptım. Zaten önce fuları sonra havluları yaptım.Tek tek dizmesi biraz uğraştırdığı için annemin ki sonraya kaldı.Belki ona farklı bir desen yaparım.Ben yine şekli kafamdan yaptım,yapmak isteyen olursa kalıbı sarı karbonla kumaşa geçirip dizebilir.Gözünüze sade gözüken ne varsa taşlayın arkadaşlar :D

Bu arada perdem bitti kornişin takılmasını bekliyor,kapı süsü yapıyorum ve kendime siyah düz bir etek dikiyorum.En kısa zamanda onlarıda paylaşıcam :D

3 Kasım 2010 Çarşamba

Kokoş Havlum

Daha önce yayınladığım Kokoş Sıvı Sabunluğuma takım olarak havlusunuda yaptım.Fikir ise Sıvı sabunluğuma yorum yapan arkadaşım fisunlahersey den.
Yorumda;koçtaşta tıpkı senin fikrine uygun takımlar yapmışlar siyah seramiğin üzerine böyle güzel taşlar serpiştirmişler eh haliyle renkte siyah olunca elde deyil fark etmemek,birde aynı taşlar ve renklerden havlu takımları yapmışlarki müthiş olmuş,onlar geldi hemen aklıma. Çok teşekkürler arkadaşım iyikide aklına geldi.Eee ben niye yapmayayım ki dedim ve yaptım.İki tane yaptım birini anneme vericem :)





Üst kısmında 2 çizgi gibi bölümlerine taşları düz olarak dizdim.Uç kısmınada sabunluğumla takım olsun diye minik çiçekler yaptım.



Yapılışına gelince ;taşlarımızı havluya aşağıda resmini koyduğum overlok(makina) cımbızı ile tek tek diziyoruz.Ben çiçekleri herhangi bir kalıba göre dizmedim ama ben desen yapcam derseniz;İstediğiniz deseni sarı karbon ile havluya geçirip üzerine taşları dizebilirsiniz.Taşları dizdikten sonra havluyu hiç kıpırdatmadan ,ütünüzün en buharlı ayarı ile taşların üzerine yoğun bir şekilde buhar veriyoruz böylece taşların altındaki yapışkanlar eriyip taşları yapıştırıyor.Dikkat edin taşlar kaymasın yoksa çıkarmak zor oluyor.Havluya dizmesi zor oluyor biraz ama düz kumaşa uygulamak daha kolay.Çünkü teyzoşumun fularına uyguladım ve denemiş oldum, onuda yarın paylaşırım.Havluyu yada baskı yaptığınız kumaşı birde tersinden ütüledinizmi işlem tamamdır.


Güle güle kullanın :D