karabidik sevtap

Bloğuma hoşgeldiniz

31 Aralık 2009 Perşembe

SAĞLIKLI,MUTLU YILLARRRR!

HERŞEY GÖNLÜNÜZCE OLSUN....

YOĞURTLU BAKLA

MALZEMELER;
*1KG BAKLA
*2 ORTABOY SOĞAN
*YARIM DEMET DEREOTU
*TUZ VE BİRAZ YAĞ
*4 DİŞ SARIMSAK
*YOĞURT
YAPILIŞI;
*BAKLA AYIKLANIP YIKANIR.
*SOĞAN VE DERE OTU İNCE İNCE KIYILIR.
*TÜM MALZEME DÜDÜKLÜYE KOYULUR BİRAZ YAĞ VE TUZ EKLENİR VE BAKLALARIN ÜZERİNİ GEÇMİCEK ŞEKİLDE SU KOYULUR.
*12DK DÜDÜKLÜDE PİŞİRİLİR.
*ÜZERİNE SARIMSAKLI YOĞURT DÖKÜLERE SERVİS YAPILIR.
AFİYET OLSUN...

30 Aralık 2009 Çarşamba

Bir Mail daha .......... Yüreği güzel kadınlara........




Mükemmel Kadın Olmayın!


İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur? Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar!
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında, iyi bir iş yapmış olmaz. Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın, karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır. Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak bir şey bırakmaz. Armut piş, ağzıma düş! İlişkiler, paylaşım olmadan büyümez. Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar, dersler ve çaba ile doğru orantılıdır. Çocuğunun okul ödevlerini kendisi yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir. Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan, beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri genellikle hayal kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar. Üstelik, eşlerinin seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. "Benim neyim eksikti?" Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur. Mükemmel kadın, eşinin yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. Çaba göstermek, uğraşmak için ortada sebep bırakmaz. Heyecanı, hevesi kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün. İçlerinde, mükemmel olduğuna inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu? Dışarıdan bakıp, dört dörtlük kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat. İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek düze ve boş bir yaşam şeklini alır. İnsani egonuz zarar görür.
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir. Sürekli başkaları için yaşamak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar. Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz. Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymet bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir. Eşini, çocuğunu, kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. İlişkiler paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir. Mükemmel kadın mutlu olamaz. Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur.

Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın.

Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.

Musakka Suzycim senin için...


Suzycim bu musakka senin için ;
Malzemeler;
*500gr kıyma
*2 ortaboy soğan
*1 kilo patlıcan
*2 küçük domates
*2 sivri biber
*tuz,karabiber, pul biber
* bir tutam maydonoz
*bir yemek kaşığı ucuyla salça
Yapılışı;
*Patlıcanların kabuğu tamamen soyulup yuvarlak yuvarlak doğranır.
*Tuzlanıp 45 dk bekletilir ve yıkanır.
*Patlıcanlar kızartılarak bir tepsiye dizilir.
*Kıyma bir tencereye koyulup sulandırılır.
*İnce kıyılmış soğan ve biber eklenip pişirilir.
*Domates,tuz,karabiber,pul biberde eklenip iyice pişirilip maydonoz salça eklenir.
*15-20dk pişirilip 1,5 su bardağı sıcak su koyulup 2-3 dk pişirilir.
*Hazırlanan içler patlıcanların üstüne dökülüp 250derece fırında üstü kızarana dek pişirilir.
*Fırından almadan 5 dk önce süs olarak domates biber dizilir.
*Biber ve domatesler solunca fırından çıkarılıp pilav ile servis yapılır.
AFİYET OLSUN...
Not;Ben maydonoz sevdiğim için katıyorum katılmayabilir.

29 Aralık 2009 Salı

Buluşmamızzzzz

İşte toplu resmimiz burda hepimiz varız en son gelen bir iki arkadaş dışında kimler mi vardı?
Günün yaratıcısı ;Ozgesipahioglu.blogspot.com
Celebi74.blogspot.com
Benhurum.blogspot.com
Kalderavolkan.com
İçimdekikelebekler.blogspot.com
Fotografpenceremden.blogspot.com
Anka-yansimalar.blogspot.com
Mutfakcini.blogspot.com
Birdemliksohbet.blogspot.com
Yesimceyemek.blogcu.com
Zeynebinkelebekleri.blogspot.com
Yemekkokusu.blogspot.com
Fiyonkonline.com
Eyerhagu.blogspot.com
Edabellaa.blogspot.com
Beyazkelebek.blogspot.com
Siyahkelebek.blogspot.com
onuncukoyunadami.blogspot.com
Hayatiminrenkleri.blogspot.com
Kuzinedekizarenekmek.blogspot.com
Gülaymutfakta.blogspot.com
Engüzeltatlar.blogspot.com
igneileiplik.com
lezzetibol.com
degisiktatlar.blogspot.com
Nefisseyler.blogspot.com

Ay çok duygusalmış yaw....

Arkadaşım mail atmış okumamıştım uzun diye şimdi okudum ve ertelediğim için kendime kızdım ne kadar da güzelmiş...
Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için
evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da
ısıtırdı�

Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik
beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu
özelliği artık beni huzursuz ediyordu.

İş ilişkiye gelince... oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım.
Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can
atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.


Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak ' niye?' diye sordu.
' Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, ' sadece yoruldum.'
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal
kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte,
sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne
bekleyebilirdim ki!


Sonunda sordu: ' seni caydırmak için ne yapabilirim?'
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla
değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
' İşte mesele tam da bu' dedim. ' Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi
ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'
' Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği
benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına,
hattâ ölümüne mâl' olacak. Bunu benim için yapar mısın?'
Yüzümü dikkatle inceledi ve ' Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.
' Sevgilim' diye başlıyordu,
' O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.

' Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip
çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar
düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'

' Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve
varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'

' Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu
kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'

' Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını
hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için
ağzıma ihtiyacım var.'
Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması
kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem,
saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilme merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin -
gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için
gözlerime ihtiyacım var.'

' Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o
çiçeği senin için koparırım bir tanem.'


Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
' Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok
sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.' Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu
susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O
çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.
Bu gerçek aşktı.

İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler
sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de
hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.



Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik
değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda
bir yerdedir.

Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette
gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi
kalır.


Hayat tam da böyle bir şeydir.

27 Aralık 2009 Pazar

DUYDUK DUYMADIK DEMEYİNNNNNNN


Kalbi gibi kendiside çok güzel olan olan arkadaşım celebicimin çekilişi varmış.Bu aralar blogları pek takip edemiyordum blogcanlar toplandığımızda öğrendim ve bende çekilişe katılıyorum

Arkadaşımın marifetlerini görmek ve yarışmaya katılmak için zile basın....zırrrrrrrrrrrrrr

26 Aralık 2009 Cumartesi

Çok kötü bir haber ve Çok iyi bir haber...

Bloğum bir kaç gündür güncel fakat önceden kayıtladığım yazılar sayesinde günceldi.İçimemi doğmuş ne ilk defa yaptım kayıtlı yazıyı.En son Salı günü girmiştim yazı eklemeye o günden bugüne ise birçok şey yaşadım bu kısacık günlerde hem iyi hemde köyü haberlerim var size.Gün gün paylaşıcam ;
Çarşamba günü erkenden kalkıp annemle bir Eminönü turu yaptık.İplikçilerin içine girdik çıkmak bilmedik.Altını üstüne getirdik ayaklarımıza karasular indi,alışveriş yaptık ve eve döndük çok yorgundum ve yattım ama gün uykuya daldığım andan itibaren kötülükler başlamıştı,kabuslar kötü geçecek 2 günün habercisiydi malesef.Babamla tartışıyorduk sebep neydi hatırlamıyorum ama bağırışlarımız hızlanıyor ve ağız dalaşı büyük bir kavgaya dönüyordu.Babam bana vurmaya başladı.Yanaklarım yanıyordu ama babam hırsını alamıyor ve kitapla yüzüme yüzüme vuruyordu.Canım öylesine çok yanıyorduki anlatamam ama biliyordum bu bir rüyaydı kalk diyordum kendime ama bir türlü gözümü açamıyordum.Göz yaşlarımı hissetmeye başladığımda uyandığımı hissettim ve derin bir oh çekip saate baktım 8:30 du.Gözyaşlarımı silerek başımı yastığa koydum ve cebim çalmaya başladı.Arayan annemdi ama neden bu saatte arıyordu?Bugün buluşmayacaktık ki .Beni uyandırmasınıda söylememiştim.Yorgun olduğumuda biliyor ve beni uyandırmazdı?Peki neden arıyordu?Çok kısa sürede bunları aklımdan geçirirken efendim dedim.İlk önce Annemin sesini duyunca oh çektim ama öldü dedi kim dedim ve duyduğum isim karşısında şok oldum.Hasta değildi...Yaşlıda değildi ama artık yoktu...Kuzenimin eşini kaybettik ama dahada acısı nasıl kayebttiğimiz oldu.Nasılmı kimliği belirsiz kişiler tarafından sabah işine giderken 2 bıçak darbesiyle kaybettik abimi.Ne kadar acı değilmi işe ekmek parasını kazanmaya giderken kaybettik biz onu.İşte kötü gün devam ediyordu.Hemen giyinip çıktık ama ben öldüğüne inananamadım anne;" belki yoğun bakımdadır ölmemiştir "dedim ama olay yerine gittiğimde kendimi avuttuğumu anladım.Evin içinden ablamın çığlıkları ve annesinin ağıtları yükseliyordu;


-Yavrum yavrum yavrum yavrum.Neden bıraktın beni yavrum...


Ne yapıcam sensiz yavrum... Kimler kıydı sana yavrum diye ağlıyordu acılı anacığı abimin..


-Aşkım seni seviyorum beni bırakamazsın diye ağlıyordu ablam.Kimse nasıl göremez diye isyan ediyordu...


Neden neden neden? Çok çok iyi bir insandı kendisi ölümü hiç haketmiyorduki ...


Gencecik 33 yaşında bir yıldız kaydı içimizden.Hepimizin içi yandı.Çok efendi bir insandı çok mekanı cennet olsun abicim.Allah günahlarını affetsin...


Cuma öğlen namazından sonra toprağa verip geri döndük...


Geçirdiğim iki günden kötü günden sonra evde hazırladığım hediyeyi görünce yarın blogcu arkadaşlarımla toplanacağımı hatırladım.Gelmeyi çok istiyordum ama moralim çok bozuktu yinede gitmeye karar verdim erken kalkıp hazırlandıp çıktım ve bir günlüğüne aklımdan silmek istiyordum herşeyi ve başardım.Harika blog arkadaşlarımızla buluştuk cumartesi günü.Hepsi pırlanta gibi insanlar.Bir güzel sohbet ettik.Tam sayıyı hatırlamıyorum ama 30'a yakındık herkezle birbirebir konuşamadık fırsat olmadı ama bir çok yeni arkadaşlarda edindim.Daha bir çok fotoğraf var ama henüz eklenmedi işte bu harika günden bir kaç kare;


Daha resim gelicek İlk resim Ebruliciğimden ikinci resim değişiktatlarcığımdan etikette yapmış çok hoş olmuş :) bu resimdekiler çok küçük bir kısmı tam katılan arkadaşlarımı blogları ile birlikte yayınlıcam ama isimler tam aklımda değil yanlışlık olmaması ve eksiksiz yayınlamak için onlar daha sonra....

25 Aralık 2009 Cuma

Etimekli Tatlı


Tarif arkadaşım sadece yemeğin şu tarifi ama bende ufacık ufacık değişiklikler var. Hafif bir tatlı oldu ve yemek defterimde yerini aldı :)
Malzemeler;
*1paket etimek
*500gr süt
*1,5 kahve fincanı un
*75gr margarin
*1tatlı kaşığı pirinçunu
*1 tatlı kaşığı nişasta
*1paket vanilya
*1pk kremşanti
*1 pk çikolata sosu
Şerbeti için;2 su bardağı şeker,2 su bardağı su,1/4 limon
Yapılışı;
*Önce şerbeti hazırlamak için şekeri,suyu kaynatıp limon ekliyoruz ve 4-5dk pişirip ocaktan alıyoruz.
*Etimekleri kaba dizip bu şerbet ile ıslıyoruz.
*Kremasını hazırlamak için;
*Margarini eritip unu kavuruyoruz.
*Sütü ekliyor ve muhallebi olana kadar sürekli karıştırıyoruz.
*Nişasta ve pirinç ununu bir bardakta çok az suda eritip karışıma ilave ediyoruz.
*4-5dk daha pişirip ocaktan alıyoruz.
*Vanilyayıda ekleyip iyice çırpıyoruz.
*Bir kapta kremşantiyi üzerinde yazılan şekilde hazırlıyoruz ve muhallebiye ekleyip hepsini çırpıyoruz.
*Bir kaptada Çikolata sosunu hazırlıyoruz.
Kremşantili karışıma etimeklerin üzerine döküp soğumaya bırakıyoruz.
*Servis yaparken çikolata sosu ve hindistancevizi ile süsleyip servis yapıyoruz.
AFİYET OLSUN.

24 Aralık 2009 Perşembe

PİYAZ

Piyazı pek sevdiğim söylemez ama yinede yaptım.Herşey sevdiğimiz için yapılmazya bununda besin değeri ayrı hem değişiklik güzel oluyor.
Malzemeler;
*1 su bardağı kurufasülye(akşamdan ıslatılmış.)
*1 ad sivri biber
*2 ad küçük kırmızı soğan
*1-2 adet taze soğan
*2 ad haşlanmış yumurta
*Maydonoz,yağ,limon,tuz ve reyhan
Yapılışı;
*Kurufasülyeler haşlanır.
*Tüm malzemeler doğranıp fasülye ile karıştırılır.
*Yağ,limon ve baharatlarda koyulup servis yapılır.
AFİYET OLSUN

23 Aralık 2009 Çarşamba

Şehriyeli Güveç


Babamın aşçı olduğunu daha önce söylemişimdir sanırım buda babişkomun bana verdiği tarif. Aslında çok severim ama evlendiğimden beri hiç denememiştim taki bugüne kadar.Bugün yaptım afiyetle de yedim.
Malzemeler;
*1 su bardağı şehriye ben yıldız kullandım.Arpa,tel,harf şehriyede oluyor.
*100gr et (isteğe göre artırılıp azaltılabilir yada tavuk eti olabilir ama göğüs olmalı)
*1 adet et bulyon
*2 ortaboy soğan
*Rende Kaşar
*salça,tuz,yağ
Yapılışı;
*Soğanlar yemeklik doğranıp yağda kavrulur.
*Salça,Et bulyon,tuz ve et eklenip 2 su bardağı su koyulup et iyice pişirilir.
(Et pişene kadar su ilave edilebilir.)
*Bu arada Şehriyeler az yağda renk değiştirene kadar kavrulur dikkat yanmasın.
*Etler iyice pişince şehriyelerde eklenip 2 su bardağı suda koyulup suyu çekene kadar pişirilir.
*Su ne tür şehriye olduğuna göre değişir,onun için suyu azar azar çektirebilirsiniz.Tel şehriye daha az su çekebilir.Sıcak su koyduktan sonra sorun yok pişmemişse su ilave edersiniz ama suyunu çok kaçırmayın.
*İyice piştikten sonra İçine kaşar rendesi koyup sıcacık sıcacık servis yapın.
AFİYET OLSUN

22 Aralık 2009 Salı

....... Böreği


Bunun adı ........ Böreği evet evet gerçekten öyle.Çünkü çok basit ve zaman almayan bir iş olduğu için öyle takılmış adı.Teyzemden öğrendim ben bu tarifi böreğide annem yaptı banada yemesi kaldı :)


Malzemeler;


*4yufka


*2 su bardağı süt


*1 su bardağı zeytin yağı


*yarım su bardağı yoğurt


*1 yumurta


Yapılışı;


*süt,yağ,yoğurt,yumurta bir kapta çırpılır.


*bir yufkayı masaya serip fırçayla harçtan sürün


*büzerek iki ucu birleştirip ortadan ikiye bölün ve tepsiye yerleştirin.


*diğer yufkalarıda aynı şekilde yapıp tepsiye koyduktan sonra kalan harcıda eşit olarak üstüne dökün.


*220 derece fırında pişirip servis yapıyoruz.
AFİYET OLSUN

21 Aralık 2009 Pazartesi

Patates Çorbası


Bu aralar sık sık yeni yemekler deniyorum.Yemek yapmak bana çok ama çok iyi geliyor.Uzun zamandır denemek istiyordum geçenlerde tarifini teyzeme vermiştim yapmış harika olunca bende yaptım bugün ve çok beğendim ama yağ yakılmadan daha çok sevdim et suyu öyle güzel yapmışki anlatamam neyse tarife geçeyim :)

Malzemeler;

*2 adet ortaboy patates

*1 ad ortaboy soğan

*2adet et bulyon

*2 çorba kaşığı un

*1 su bardağı süt

*2yemek kaşığı sıvıyağ

*10bardak sıcak su

*tuz

Yapılışı;

*Soğanlar minik minik doğranıp yağda kavrulur.

*Unuda ekleyip biraz daha kavrulur.

*10bardak sıcak suyu ve 2 adet et bulyon eklenir ve su iyice kaynatılır.

*Minik minik doğranmış patates ilave edilip patates yumuşayana kadar pişirilir.

*Çorba miksere vurulup süt eklenir.

*Tuzunuda ekleyip 10dk daha pişirilir.

*Üzerine yağ kızdırılıp sıcak sıcak servis yapılır.

AFİYET OLSUN

19 Aralık 2009 Cumartesi

Revaniiiiiiiiiii Denemem

Bir gün aşkım bana diyor ki İrmik tatlısının kek gibi olanından yapsana aşkım.Tamam dedim arıyorum ama İrmik tatlısı yazınca hep sütlüler çıkıyor bir gün nette gezerken gördüm ravaniyi malzemeleri okuyunca anladım ki aşkittom Revaniden bahsediyormuş.Bende tatlı yemediğim için bilmiyorum tabi.Geçen günde arkadaşım SADECE YEMEK yapmıştı orda da görünce yapayım dedim.Sadece Yemek arkadaşımın her tarifi tutuyor.Ellerine kollarına sağlık arkadaşım.Buda benim Revanim

Malzemeler;

*3yumurta *3türk kahvesi fincanı şeker *3kahve fincanı un *3kahve fincanı irmik

*3 çay bardağı yoğurt *1 çay bardağı sıvı yağ *1 paket kabartma tozu *1pk vanilya

*Üzeri için hindistan cevizi ve Badem

Şerbeti için ;

*3 su bardağı su *3su bardağı şeker *yarım limon

Yapılışı;

*3su bardağı su ve şekeri kaynatıp limonu da ekleyim bir taşım daha kaynattıktan sonra soğumaya bırakın.

*Keki için;Yumurta ve şekeri iyice çırpıp diğer tüm malzemeleride ekleyip yağlanmış borcama koyun.

*170 dereceli önceden ısıtılmış fırında pişirin.

*Piştiğini anlamak için Kürdan batırabilirsiniz.

*Fırından çıkınca şerbeti döküp soğuduğunda süsleyip servis yapabilirsiniz.

Tadından iyi not aldım kocişkomdan ama arkadaşım SADECE YEMEKTEKİ gibi üstü kızarık değil benimkinin.Hamurluk yok tadıda gayet iyi ama acaba üstünü yakmanın bir püf noktası varmıdırki bir dahakine biraz daha tutucam fırında. Baktım çok kızarıyor aldım fırından piştiğinide görünce.Neyse önemli olan lezzet görüntüyüde bir dahaki denemede sağlarım artık :)

18 Aralık 2009 Cuma

Patlıcan Salatası


Salatacı olarak patlıcan salatasınıda çok seviyorum mımmmm gömülüp yedük aşkımla bugün afiyet olsun bize :) :) :) Biz 2 kişi olduğumuz için genelde az az yapmaya çalışıyorum.Bu ölçünün yarısıyla yaptım ben
Malzemeler;
*4 Patlıcan ortaboy *6 diş sarımsak *2 yemek kaşığı zeytinyağı *3 su bardağı yoğurt
*istenildiği kadar limon suyu,tuz ve pul biber
Yapılışı;
*Patlıcanları közleyip ince ince doğruyoruz.
*Sarımsakları ezip yoğurta karıştırıyoruz,yağı,limonu,tuzu ve pul biberi ekliyoruz.
*İsteğe göre süslemeleri yapıyoruz afiyetle yiyoruzzz.
AFİYET OLSUN.
Not:Kimisi Maydonoz,domates ve közbiberde koyuyor ama Maydnonozu denemedim, domatesi yakıştırmıyorum biberi de süslemede kullandım.

17 Aralık 2009 Perşembe

Zeytinyağlı Patates Dolması

Malzemeler;
*4 adet iri patates
*2 havuç
*5 diş sarımsak
*1 demet maydonoz
*3 adet domates
*1 su bardağı zeytinyağı
*4 adet kuru soğan
*1 çorba kaşığı şeker
*Yarım demet dereotu
*1 çorba kaşığı salça
*tuz
Yapılışı;
*Havuçları rendeleyin ve soğanları yarın ay şeklinde ince ince doğrayın.
*Maydonoz ve dere otunu ince ince kıyın.
*Yarım su bardağı zeytinyağında havucu,soğanı,salçayı,tuzu,dövülmüş sarımsağı,şekeri,domatesi
10-15dk kavurun.
*Patatesleri soyup içleri oyduktan sonra düz durması için patateslerin altını hafifçe düzleştirin.
*Patatesleri çok derin olmayan bir tencereye koyun ve oyuklarına harcından doldurun.
*Artan harcıda tencereye ilave edin.
*Geride kalan yarım bardak yağ ve 1,5 su bardağı suyuda ekleyip patatesler yumuşayıncaya kadar pişirin.
*Artan harçalarıda yanına koyarak servis yapın.


Buda Patateslerin içinden arta kalan patateslerle yapıldı bukadarcık ama ziyan olmadı ya önemli olan o tadımlık oldu :)
Yapılışı:Sarımsak,tuz,pul biber,karabiber ve yağı patatesle pişirip ezdim ve minik bir kalıbım var ona koyup ters çevirdikten sonra üstünü pul biberle süsledim.
AFİYET OLSUN...

Aşkitoma bere ördümmmm

Aşkımın beresi nasıl olmuş arkadaşlar? Biraz oyalıyıcı bir model.Netten buldum bu modeli ve ördüm.Aşkım atkı kullanmadığı için örmicem atkısını. 110 ilmek ile başlayıp 3 sıra haroşa ördüm.Sonra ki iki sırada 5 siyah 5 beyaz ördüm.Birsonraki iki sırada siyah olacak.Ondan sonraki iki sıra ise 5 siyah 5 gri şeklinde olucak.Beyazlarla griler üst üste gelmicekki yukarıdaki görüntü çıksın.Birde en önemlisi ip atlatıldığı için ipi bol bırakmak yoksa esneme yapmıyor kasıyor bizzat denedim ona göre akidişler :D bir iki kere söküp yaptın deneyim konuşuyor yaneeee :) :) :)

16 Aralık 2009 Çarşamba

Eldiven olacaktıki.....

Ellerimi çok narin görmüş olduğumdan bunu örmüştümki elim sığmadı.Bende doğal olarak eşini örmedim.Ne yapsam derken fotoğraf makinama kılıf olmasına karar verdim.Üstüne iki renkli örgüden bağcık ,sallamasyon bir çiçek yaptım ve çiçeğin ortasınada bir düğme iliştirdim.Bu soğuk kış günlerinde makinamda artık üşümeyecek :D :D :D

15 Aralık 2009 Salı

3 sevdiğim,1sevmek zorunda olduğum,1seveceğim dizi

Sözde sizi izlemicektim ama böyle yazınca epey dizi izlediğim ortaya çıkmış oldu ama öyle aman aman kaçırmıyım demiyorum kezaaaaa evdeysem kesin izliyorum :)
*Bir numaralı dizim Papatyam;
fotoğraf startv.com dan alıntıdır.

Baksanıza ne güzel bir çiftler değilmi bir okadarda sevimliler.Her karakter ayrı bir güzel,gelin gülşen ve çeyrek gelin ayrı sevimli zaten izlemediyseniz bir gün izlemenizi tavsiye ederim.Bugün saat 8'de:)
*2 dizim ise Benim Annem Bir Melek;

fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.

İşte sevdiğim ikinci dizim gelde sevme fotoğrafa bakarmısınız oynamasalarda güldürebiliyorlar.Oya hanıma diyecek laf olamaz zaten işinin ehli bir bayan ,bunun yanında Ali Sunal ve Dolunay Soyserti çok beğeniyorum.Oyunculukları çok ama çok iyi...Cahit,metin,nalan,hasıla,sıddık,minik sinemcik ve tüm kadroyu çok başarılı buluyorum.Cumartesi Günü saat:20:00 ;)

*Son sevdiğim dizimde Hanımın Çiftliği;

fotoğraf kanald.com.tr den alıntıdır.

Birşey söyliyimmi canlarım Özgü Namalı hiç ama hiç sevmezdim aslında ne zaman bu dizi başladı hoşuma gitmeye başladı.Hatta çok sevimli gelmeye başladı demek önyargılı davranmışım kendisine.Ayıp bana :( Oyunculuğunu çok başarılı buluyorum.Mehmet Bey'e lafım yok zaten işini çok iyi yapıyor.Bununla beraber Kemal karakterindeki Caner beyin oyunculuğu ve Halide karakteride çok başarılı.Film konusuda güzel,oyuncular iyi,oyunculukta güzel onun için olsa gerek Cumalarımı Hanımın çiftliğine ayırıyorum :)

Gelelim sevmek zorunda olduğum dizime Tabiki Kurtlar Vadisi Pusu:)


fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.

Evde erkek olunca ister istemez izliyor kurtlar vadisini.Benim Favori oyuncum Bulut yani Hüseyin Bey.Mematiyle birbirlerine Gülüm demeleri çok hoşuma gidiyor.Artık alıştım ve sevmeye başladım diziyi.Aslında şu vuruşma sahnelerini pek başarılı bulmuyorum biz bu konuda daha gelişmedik diye düşünüyorum ,gerçekçi olmuyor ama izletiyor ve kendinden konuşturuyor ya önemli si bu sanırım.Dizi güzel artık severek izliyorum.Perşembe akşamları Starda :)



Son olarak seveceğim ve fragmanlarda güzel diziye benzemiyor dediğim yeni bir dizi Maskeli Balo;

fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.

Ayıp bana yine bir ön yargılı davranışta bulundum bu dizi için ama fragmanları çekici gelmedi ne yapıyım.Ben Asiyede yapmıştım ve soluksuz kaçırmadan izlemiştim sanırım buda böyle olacak :) Birde Burcu Karayı çok beğenirim çok şeker ve başarılı olarak buluyorum.Dün gece tekrarı vardı izledim ve beğendim ne yalan söyliyim şiiii aşkım duymasın ne oldu güzel diziye benzemiyor diyordun der :P

14 Aralık 2009 Pazartesi

Şimşek

O gün gökyüzünde şimşekler çakıyor, yağmur bardaktan boşanırcasına yağıyordu.Küçük kız her sabah olduğu gibi annesinin sesiyle uyanmış,kahvaltısını etmiş ve okuluna gitmek üzere yola çıkmıştı.Ancakşimşekler birbirinin peşi sıra o kadar gürültüyle çakıyordu ki, küçükkızın annesinin içini bir endişe kaplamıştı.Anne, yavrum bu havada yolda yürürken korkmasın diye düşündü. Sırtınabir şey geçirdi ve sokağa fırladı. Okul yolunda kızını aramayabaşladı...Derken bir de baktı ki, kızı az ileride minik adımlarla yürüyor,şimşek çaktığı anda durup gökyüzüne bakarak gülümsüyordu.Anne kızınınbu davranışına pek bir anlam veremedi; meraklandı.Yanına yaklaşıpsordu: Yavrum, hiç korkmadın mı bu havada yalnız yürümekten?Hem ne zaman şimşek çaksa durup yukarı bakarak öyle ne yapıyorsun?Küçük kız cevap verdi: Gülümsüyorum... Çünkü Tanrı fotoğrafımı çekiyor.Yaşamı nasıl algılıyorsak öyle yaşıyoruz diyenler yanılmıyorlar galiba

13 Aralık 2009 Pazar

Buda Yengemden :D

Bu Minik kuşum anneciğim :D Saçındaki bandı yengem örüp getirmiş.Yengemde ne marifetler varmış ne marifetler bir sürü örgü örüyormuş görüşmeyeli en kısa zamanda gidip çekicem hepsini ve şu an kurdela nakışı kursuna gidiyormuş ve bir sürü iş çıkarmış.Bende yapıcam bu banttan kendime sıcacık ve çok şık duruyor.Tam nasıl yapıldığını anlamadım ama örgü bilenler çözer sanırım.Yaptığımda tam açıklamasını yaparım artık :D

12 Aralık 2009 Cumartesi

Bu da Annemden :D


Hehehe annem coştu :D Herkezi örgücü yaptım.Annem ablam ben hepimizin elinde bir şiş çok hoşuz ayol.Annemin başı çok üşür ve üşüdüğü zamanda çok rahatsızlanır onun için çeşit çeşit bantlar,bereler örmeye başladı kendine çokta yakışıyor kuşuma benim.Annemim saçı bir kaç yıldır uzun ben bildim bileli saçı kısaydı ama artık küt bir saçı var ve doya doya kullanıyor. Bunu yeni ördü ve tuhafiyeye gidince bir kaç bayan nasıl ördüğünü sordu orda duydum.
Şöyleki:95 ilmekle başlamış 6 sıra poşet lastiği denilen çift lastik yapmış ve kafası boyuncada kalın lastik örerek birleştirmiş ve arka ucuna ip geçirip büzmüş hepsi bu basit ve çok cici oldu.Güle güle kullansın minik kuşum benim.

Bu da kuzenimden :D





Bu da kuzenimin marifeti.Bunları birkaç sene önce yapmış ve kurs bitince bırakmış ama artık el atma zamanı geldi.Çünkü Allahın izniyle haziranda düğünü olucak.Çok güzel kumaş boyamalar yapmış çok beğendim şimdi bende bu işe el atmayı düşünüyorum.Yukarıda ki iki fotoğraf aslında seccade ama boyama belli olsun diye yakından çektim ve çok şık duruyor gerçekten.Son fotoğraf ise mutfak takımının buzdolabı örtüsünün boyaması oda çok şık bir peçetesi eksik onu tamamladığında dolaba koyup çekicem.Ben çok beğendim ve kendime hemen altın sarısı ve siyah masa örtüsü alıp boyamayı düşünüyorum ve yapmak içinde sabırsızlanıyorum ve birazda kendime desen arıyacağım :D

11 Aralık 2009 Cuma

AZMETTİM VE BİTİRDİM


Evet cadı beremide bitirdim akidişler nasıl olmuş?Nasıl yaptığıma gelince saymadım valla kafama takıp takıp uydurdum bişeyler :D

19 kardeşimiz :'(

Canım çok sıkkın bugün arkadaşlar.Dün 19 kardeşimiz ekmek parası için çalışırken göçük altında kalarak hayatını kaybetti.O kadar çok üzüldüm ki anlatamam.Gece 2 ye kadar bekledim iyi bir haber ama gelmedi malesef zaten içeriye girenin zehirlenme tehlikesi varken içeridekilerin kurtulması imkansızdı ama işte bir umut dedik.İçim acıdı resmen.Allah ailelerine sabır versin demekten başka birşey gelmiyor akla.Ve yine ölüm yine ölüm.Allah ramet eylesin...
Dün canımı sıkan diğer bir olay ise şu lanet olası domuz gribi.Ölülerin sayısı 353 oldu ve biz hala bekliyoruz.Aşı olmalımıyız olmamalımıyız kafam çok karışık.Olmuyorum çünkü korkuyorum.Eskiden grip aşısı olurken ne imza alınırdı nede muayene olunurdu.Bu domuz giribi aşısı çıktıktan sonra onada imza alınmaya başlandı.Şimdi Türkiyede aşı olup yan etkisi çıkmadı ama aşı olmayıp ölen 353.Sayın Başbakanımız ben ve ailem olmadı diyor,Sağlık Bakanımız ise aşı mutlaka olunmalı diyor ama çocukları aşı olmadığı için domuz gribi oluyor.Yayınlarda doktorlar bas bas aşı olun diye bağırıyor ama aı oluncak kişi tam muayeneden geçmeden aşı yapılıyor.Bu lanet hastalıkta günden güne çoğalıyor.Artık maskeyle gezmeyi düşünüyor ve kimseyi öpmeyi düşünmüyorum.Kızan kızsın ya çok korkuyorum.Anneme,babama,ablama,Hacıannemlere ve babama görümceme,yeğenime,akrabalarıma,arkadaşlarıma,sevdiklerime ve biricik sevgilime birşey olucak diye çok korkuyorum.Okula giden çocukları olanlara Allah sabır versin hergün akıl yavrusunda kalır insanın.Benim eşimle ablamla kaldığı gibi evde olanın tehlikesi onlara göre daha az çünkü ofofofof düşünüyorum düşünüyorum çıkış yolu bulamıyorum...
Bu ara yazmadım çünkü büyük bir azimle beremi bitirmeye çalışıyorum bitirince gelicem.
Kendinize çok iyi bakın arkadaşlarım ...

9 Aralık 2009 Çarşamba

Fasülye Turşusu Kavurması

Bu nefis yemek bizim yöresel yemeklerimizden turşu kavurması.Ben bayılıyorum bu tada.Ama yemeyen severmi bilmem.Yinede mutlaka birkez denenip yenmeli diye düşünüyorum.Bu hafta teyzoşuma demir attım.Hergün gidiyorum çünkü teyzem Giresunda oturuyo buraya kızının yanına geldi ve haftaya gideceği için beraber vakit geçirmeye çalışıyorum.Bunuda teyzoşum yaptı.Ellerine kollarına sağlık teyzoşum.
Yapılışı;
*İstenildiği kadar kuşbaşı soğan doğranır.
*Yağ ile soğan kavurulur ve istenildiği kadar kuşbaşı domates eklenip biraz daha kavrulur.
*Fasülye turşusuda eklenip biraz daha pişirilir ve ekmek bana bana bir güzel yenir.
AFİYET OLSUN

26 ARALIKTA GÖRÜŞELİM

26 Aralık Cumartesi günü saat 11.00 'de İstanbul Cevahir Alışveriş Merkezi 6. kat'taki Kahve Dünyasında Blog Yazarları Buluşmamız vardır.Katılmak isteyen tüm Blogger arkadaşlarımızı bekleriz.
Sorularınız ve Detaylar için Bir Mimarın Hobisi Blogu Sahibesi Özge Sipahioğlu'na danışabilirsiniz.

Evet Allahın izniyle bende orada olmak istiyorum ve şimdiden ne alıcağımı düşünmeye başladım. Heycanlanıyorumda nasıl geçicek acaba ne kadar güzel bir etkinlik olucaktır eminim. 26 Aralık'ı sabırsızlıkla bekliyorum.

8 Aralık 2009 Salı

Parmaksız Eldiven 2

Buda ördüğüm diğer parmaksız eldivenim.Siyah ve Pembe Angora iple ördüm.45 ilmekle başlayıp düz örgü ile bitirdim.Şimdi atkı ve beresinide yapıcam.Pembe montumla çok cici oluyor :D

7 Aralık 2009 Pazartesi

ZEYTİNYAĞLI YER ELMASI


Merhabalar arkadaşlarım.Bu bizim yer elması.Çiğ olarak yemiş ve beğenmemiştim.Birde zeytinyağlısını denedim ama yine beğenmedim :D Benim damak zevkime uymuyor ama aşkımın çiğide pişmişide damağına uyuyor.Tarifi sağ olsun arkadaşım SADECE YEMEK'ten aldım. Aşkım zeytinyağlısınıda beğendi ve yedi yapmak isteyen olursa diye tarifinide arkadaşımdaki gibi aynen veriyor ve SADECE YEMEK'E teşekkür ediyorum.

Malzemeler

1 kg yerelması- 1 çay bardağı zeytinyağı- 1 havuç- 1 Kuru soğan- 1 tatlı kaşığı şeker- 1 tatlı kaşığı tuz- 1 kahve fincanı pirinç- Limon, dereotu

Yapılışı; Bir tencereye yağı, ince kıyılmış soğanı, soyulup kuşbaşı doğranmış yeralmasını, şekeri, pirinci, tuzu ve iki bardak da sıcak suyu koyup tencerenin ağzını kapatıp, pirinç­ler uzayıncaya, yerelması da yumuşayıncaya kadar pişiriniz.

Parmaksız Eldiven 1


Bunlar kendime ördüğüm parmaksız eldiven.40 ilmekle başlayıp parmaklarım boyunca ördüm ve birleştirdim.Düğme ile süsledim.İşte bukadar :D

6 Aralık 2009 Pazar

Mini Cüzdanım

Bu aslında bir cüzdan olmayacaktı ama kavonozumun dışına bol gelince sökmeyede kıyamayınca oldu mini cüzdan.Bunu aslında rujumu koymak için kullanıcam.Zaten kendime böyle birşey örmeyi düşünüyordum.Çantada rujun kapağı çıkınca sonuç çok kötü oluyor malum ama artık olmayacak çünkü mini bir rujdanlığım oldu :D

5 Aralık 2009 Cumartesi

KOLEKSİYON YAPARMISINIZ?

Bunlar benim peçete koleksiyonumdan bazı peçeteler.İlk okul birinci sınıftan beri yaparım bu koleksiyonu.Yani 17sene oldu bu koleksiyona başlayalı tabi son zamanlarda ek yapmadım ama artık her aldığım peçeten ilave etmeyi düşünüyorum.Çok güzel birşey koleksiyon.Babamında para koleksiyonu var.Bir ara onuda resimlerim.Peki sizin bir koleksiyonunuz varmı?

NARLI SALATA

MALZEMELER;

*YARIM DEMET DEREOTU
*YARIM DEMET MAYDANOZ
*1ADET NAR
*LİMON
*TUZ
*ZEYTİNYAĞI
*NAR EKŞİSİ



YAPILIŞI;

*DEREOTU VE MAYDANOZ İNCE İNCE KIYILIR
*NAR AYIKLANIR VE MAYDANOZ VE DERE OTU İLE KARIŞTIRILIR.
*İSTENİLDİĞİ KADAR LİMON,TUZ,YA VE NAR EKŞİSİ İLAVE EDİLİP SERVİS YAPILIR.



NOT:BU TARİFİN ORJİNALİNDE YEŞİL ZEYTİN VE TAZE SOĞAN DA VAR İSTEĞE GÖRE ÖYLEDE YAPILABİLİR. SALATA SEVERLER İÇİN ŞİDDETLE DENEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.

AFİYET OLSUN.

4 Aralık 2009 Cuma

BU BU NEDİR BU?

Merhaba arkadaşlar aşkın bunu eve getirene kadar hiç böyle birşey görmemiş ve duymamıştım tabikide yememiştim.Görüntüsüninde pek hoşuma gittiği söylenemez.Bu bir yer elmasıymış.Benim gibi bilmeyen vardır belki diye eklemek istedim.Henüz yemedim yediğimde beğenip beğenmediğimide yazarım artık :)

3 Aralık 2009 Perşembe

SÜMELA MANASTIRINDA KARELER



GEÇEN YAZ MEMLEKETİM OLAN GİRESUNA GİTTİĞİMİZDE İKİ GÜNÜMÜZÜ TRABZONA AYIRDIK.BİR GÜN DAHA ÖNCE YAYINLADIĞIM UZUNGÖL'E BİR GÜNÜNÜDE SÜMELA MANASTIRINA AYIRDIK. MUTLAKA GEZİP GÖRÜLMESİ GEREKEN BİR YER TABİ BURDA GÖRÜCEĞİNİZ EN ÜZÜCÜ ŞEY İSE TARİHİ OLAN BU DUVARLARA İNSANLARIN GS-FB-BJK-TS YE OLAN AŞKLARINI YADA SEVDİĞİ İNSANIN ADINI YAZDIĞINI GÖRMEK GERÇEKTEN İNSANIN İÇİNİ BURUYOR. NE OLUR YAPMAYALIM AŞKIMIZI YADA TUTTUĞUMUZ TAKIMI BURDA DUVARLARA YAZARAK YADA BU TARİHİ YERİ KARALAYARAK ELİMİZE HİÇ BİR ŞEY GEÇMEZ!!!!!!!

İLGİNÇ İNSANLAR

Dünyada çok ilginç insanlar varya yuh diyorum başka birşey diyemiyorum.Bugün bir baş ağrısı ile uyandım.Sallana sallana işimi yaptım ve pttde işimi halletmek üzere çıktım evden bizim alt sokakta zaten. Neyse açıklmasına 15 dk varmış ama bir iki sıra olduğu için sıranın birinde duran bayana ne sırası bu dedim.Ve şokkkkk
-Koyun sırası değil ya havale sırası dedi.
Bir sabır duası çektim ve bende inek sırası sanmıştım dedim.Ama nasıl sinirlendim anlatamam halim yoktu kavga etmeye sustum.Sonra utanmadan döndü arkasını kaçta açılıyor burası dedi bana,bir an duraksadım ne desem diye neyse dedim 1.5 ta hımm dedi.Aradan bir 5dk geçti ben telekoma giriyorum gelicem önünde olduğumu söylersin dedi.Yani yüzsüzlüğün bu kadarınıda görmedim ama tamam dedim.Gitti geldi ve ben hala düşünüyorum bu nasıl bir yüzsüzlük diye...

Ve ikinci haydutluk;Pttnin açılmasını beklerken arkamdaki kız ön sıralardakiler için sıra istesem vermezlermi acaba dedi? İşe geç kalıcam da dedi.Ben dedimki en öndeki sırası verse bile bizimde sıramızı yemiş olucaksın ki ben sıramı vermiyorum dedim.Önümdeki bir bayanda benimde evde bebeğim var hemen gitmem gerek veremem dedi.Ptt açılınca herkez hurra sıra mıra kalmadı.Normalde ortalı yıkardım ama kavga edicek halim yoktu ve hakkımı yiyene haram zıkkım olsun demekle yetindim.O zeki kızda önümüze geçti biz sırası alınmış 4-5 kişi konuşuyoruz derken bu gıcık kıza sıra geldi.Havale gelicekti bana dedi ve kimliğini verdi.İnşallah gelmemiştir dedim veee memur bey isminize havale yok dedi nasıl sevindik anlatamam ohhh Allah kimsenin hakkını kimseye yedirmez.Şükür edip işimi halledip evime döndüm :)

2 Aralık 2009 Çarşamba

Islak Kek


Uzunca bir aradan sonra geldim arkadaşlar.Bir ara hastalandım araya bayram girdi bir kaç ziyarete gittim derken fırsatım olmadı buralara gelmeye.Ama aklımda hep arkadaşımız http://elzemhobby.blogspot.com/ 'un 48.PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ'NE 16 KASIM 2009 - 7 ARALIK 2009 TARİHLERİ ARASINDA olan etkinliği için Islak Keki yaptım etkinliğin bitimine 4 gün kala yapıp gönderiyorum.

Bu çok eski bir tarif benim için, bekarken tek yaptığım yemek bu ve sevdiğim tek kek desem yeridir.Bu tarifi arkadaşımın etkinliğine gönderiyorum.

Malzemeler Keki için;4 adet yumurta


2 su bardağı şeker


1 su bardağı süt


2 su bardağı un


1 küçük paket margarin


1 paket kabartmatozu


4 çorba kaşığı kakao


Sosu için;2 yumurta


1 su bardağı şeker


yarım su bardağı süt


çeyrek paket margarin


2 kaşık kakao


Yapılışı;


*Margarini küçük bir kapta eritelim.


*Yumurta ve şekeri krema kıvamına gelene kadar çırpalım.


*Un ve kabartmatozunu ayrı bir kapta karıştıralım.


*Şekerli yumurta karışıma;sütü ve yağıda ekleyip iyice çırpalım.


*İyice sıvılaşınca kakao ve unuda ekleyip ara vermeden çırpalım.


*Yağlanmış borcama döküp 170 derece fırında 45-50dk pişirelim.


*Piştiğini kürdan yardımıyla kontrol edelim.Yapışan birşey yoksa pişmiştir.


*Ayrı bir kapta sosu için yumurta ve şekeri çırpalım.


*Eritilmiş yağı,sütü ve kakaoyuda ekleyelip iyice çırpalım.


*Kekin üzerine kürdan batıralım sık aralarla.


*Hazırladığım sosu kekin üstüne döküp pasta süsü,hindistancevizi yada


fındıkla süsleyip servis yapalım.


AFİYET OLSUN...