
31 Aralık 2009 Perşembe
YOĞURTLU BAKLA

*1KG BAKLA
*2 ORTABOY SOĞAN
*YARIM DEMET DEREOTU
*TUZ VE BİRAZ YAĞ
*4 DİŞ SARIMSAK
*YOĞURT
YAPILIŞI;
*BAKLA AYIKLANIP YIKANIR.
*SOĞAN VE DERE OTU İNCE İNCE KIYILIR.
*TÜM MALZEME DÜDÜKLÜYE KOYULUR BİRAZ YAĞ VE TUZ EKLENİR VE BAKLALARIN ÜZERİNİ GEÇMİCEK ŞEKİLDE SU KOYULUR.
*12DK DÜDÜKLÜDE PİŞİRİLİR.
*ÜZERİNE SARIMSAKLI YOĞURT DÖKÜLERE SERVİS YAPILIR.
AFİYET OLSUN...
30 Aralık 2009 Çarşamba
Bir Mail daha .......... Yüreği güzel kadınlara........
Mükemmel Kadın Olmayın!
İyi bir eş, anne, dişi, seksi, ev hanımı, iş kadını, dost, evlat, sevgili ve daha birçok şey olan mükemmel kadın, neden mutsuz olur? Çünkü bu kadınlar başkaları için yaşarlar!
Bir ilişkide kadın, eşinin hayatını gereğinden fazla kolaylaştırdığında, iyi bir iş yapmış olmaz. Her sorunu çözebilen, sorumlulukları üstünde taşıyan, düzeni koruyan ve bunun için insanüstü çaba gösteren kadın, karşısındaki erkeğin genetiğini bozar.
İnsan doğası almaya, tüketmeye eğilimlidir ve rahata çabuk alışır. Mükemmel kadın, her konuda başarılı olduğundan, karşısındakine yapacak bir şey bırakmaz. Armut piş, ağzıma düş! İlişkiler, paylaşım olmadan büyümez. Kadın ve erkeğin gelişimi, yaşamın getirdiği sorumluluklar, dersler ve çaba ile doğru orantılıdır. Çocuğunun okul ödevlerini kendisi yapan bir anne, evladının öğrenmesini ve yeteneklerini geliştirmesini engellediğinin farkında değildir. Aynı durum ilişkilerde de geçerlidir. Eşinin işlerini üstlenen, yapması gerekenleri onun yerine yapan, beceremediklerini bir şekilde halleden mükemmel kadın, mutsuz olmaya mahkumdur.
İşin garip tarafı, bu yapıdaki kadınların ilişkileri genellikle hayal kırıklığı ile biter. En çok aldatılan, terk edilen kadınlar, kusursuz kadınlardır. Neden aldatıldıklarını anlayamazlar. Üstelik, eşlerinin seçtikleri kadınlar, kendilerinden çok daha vasıfsız olanlardır. "Benim neyim eksikti?" Bu cümlenin cevabı havada kalacaktır, hatta şok etkisi bile yaratabilir ama eksik olan kusurdur.
İlişkiler paylaşım üzerine kuruludur. Mükemmel kadın, eşinin yapacaklarını üstüne aldığında, zaferlerini de elinden almış olur. Çaba göstermek, uğraşmak için ortada sebep bırakmaz. Heyecanı, hevesi kalmayan bir eş, doğal olarak gidip, kendini göstereceği, yaratacağı başka ortamlar arar.
Çevrenizdeki insanları bir düşünün. İçlerinde, mükemmel olduğuna inandığınız ama hala neden evlenemediğini ya da mutsuz bir ilişkisi olduğunu anlayamadığınız kişiler yok mu? Dışarıdan bakıp, dört dörtlük kadın dediklerinizle birlikte yaşadığınızı hayal edin. Hazır bir hayat. İlk başlarda çok keyifli gelse de, zaman içinde son derece sıkıcı, tek düze ve boş bir yaşam şeklini alır. İnsani egonuz zarar görür.
Mükemmellik, kendinden vazgeçmek demektir. Sürekli başkaları için yaşamak, onların ihtiyaçlarını gidermek, onların sevdiklerini seçmek ve hazırlamak, hep başkalarını düşünmek, mükemmel kadını kişiliksiz kılar. Kendi hayatından vazgeçmek, saçının her telini süpürge etmek, gereksiz özveri ve fedakarlık göstermek, karşı taraftan alkış ve takdir almaz. Düzenli olarak bunlar yapıldığı için, görevmiş gibi algılanır ve kıymet bilinmez.
Kusursuz ve mükemmel olmak, sadece zarar verir. Eşini, çocuğunu, kendini hatta dostlarını bile zor bir psikolojik sürece sokar. İlişkiler paylaştıkça değer kazanır ve keyif verir. Mükemmel kadın mutlu olamaz. Başkalarının hayatını düzenlerken, kendine ait bir yaşamı unutur.
İnsan dediğin kusurlu olur. Hataları, yanlışları ile var olur.
Mükemmellik, insana ait değildir. Kusursuz veya mükemmel kadın olmayın.
Bu sizi ancak, ruhsal köle ve yaşam hizmetçisi yapar.
Musakka Suzycim senin için...

Suzycim bu musakka senin için ;
Malzemeler;
*500gr kıyma
*2 ortaboy soğan
*1 kilo patlıcan
*2 küçük domates
*2 sivri biber
*tuz,karabiber, pul biber
* bir tutam maydonoz
*bir yemek kaşığı ucuyla salça
Yapılışı;
*Patlıcanların kabuğu tamamen soyulup yuvarlak yuvarlak doğranır.
*Tuzlanıp 45 dk bekletilir ve yıkanır.
*Patlıcanlar kızartılarak bir tepsiye dizilir.
*Kıyma bir tencereye koyulup sulandırılır.
*İnce kıyılmış soğan ve biber eklenip pişirilir.
*Domates,tuz,karabiber,pul biberde eklenip iyice pişirilip maydonoz salça eklenir.
*15-20dk pişirilip 1,5 su bardağı sıcak su koyulup 2-3 dk pişirilir.
*Hazırlanan içler patlıcanların üstüne dökülüp 250derece fırında üstü kızarana dek pişirilir.
*Fırından almadan 5 dk önce süs olarak domates biber dizilir.
*Biber ve domatesler solunca fırından çıkarılıp pilav ile servis yapılır.
AFİYET OLSUN...
Not;Ben maydonoz sevdiğim için katıyorum katılmayabilir.
29 Aralık 2009 Salı
Buluşmamızzzzz
Günün yaratıcısı ;Ozgesipahioglu.blogspot.com
Celebi74.blogspot.com
Benhurum.blogspot.com
Kalderavolkan.com
İçimdekikelebekler.blogspot.com
Fotografpenceremden.blogspot.com
Anka-yansimalar.blogspot.com
Mutfakcini.blogspot.com
Birdemliksohbet.blogspot.com
Yesimceyemek.blogcu.com
Zeynebinkelebekleri.blogspot.com
Yemekkokusu.blogspot.com
Fiyonkonline.com
Eyerhagu.blogspot.com
Edabellaa.blogspot.com
Beyazkelebek.blogspot.com
Siyahkelebek.blogspot.com
onuncukoyunadami.blogspot.com
Hayatiminrenkleri.blogspot.com
Kuzinedekizarenekmek.blogspot.com
Gülaymutfakta.blogspot.com
Engüzeltatlar.blogspot.com
igneileiplik.com
lezzetibol.com
degisiktatlar.blogspot.com
Nefisseyler.blogspot.com
Ay çok duygusalmış yaw....
Kocam bir mühendisti. Onunla sâkin tabiatını sevdiğim için
evlenmiştim. Bu sâkin adamın göğsüne başımı koymak içimi nasıl da
ısıtırdı�
Gel gör ki iki yıl nişanlılık ve beş yıl evlilikten sonra bu sâkinlik
beni yormaya başlamıştı. Eşimin -bir zamanlar çok sevdiğim- bu
özelliği artık beni huzursuz ediyordu.
İş ilişkiye gelince... oldukça içli, hattâ aşırı hassas bir kadınım.
Romantik anlara, küçük bir çocuğun şekere düşkünlüğü gibi can
atıyorum. Oysa kocamın sakinliği, başka bir deyişle vurdum duymazlığı evliliğimize romantizm katmaması beni aşktan almış, uzaklaştırmıştı.
Sonunda kararımı ona da açıkladım: boşanmak istiyordum.
Şaşkınlıktan gözleri açılarak ' niye?' diye sordu.
' Gerçekten belli bir sebebi yok' dedim, ' sadece yoruldum.'
Bütün gece ağzını bıçak açmadı. Düşünüyordu. Bu hâli ise hayal
kırıklığımı daha da artırmaktan başka bir işe yaramıyordu: işte,
sıkıntısını dışarı vurmaktan bile aciz bir adamla evliydim. Ondan ne
bekleyebilirdim ki!
Sonunda sordu: ' seni caydırmak için ne yapabilirim?'
Demek ki söyledikleri doğruydu: insanların mizacı asla
değiştirilemiyordu. Son inanç kırıntılarım da kaybolmuştu.
' İşte mesele tam da bu' dedim. ' Sorunun cevabını kendin bulup kalbimi
ikna edebilirsen kararımdan vazgeçebilirim.'
' Diyelim dağın tepesinde bir uçurum kenarında bir çiçek var. O çiçeği
benim için koparmak, düşüp vücudunun bütün kemiklerinin kırılmasına,
hattâ ölümüne mâl' olacak. Bunu benim için yapar mısın?'
Yüzümü dikkatle inceledi ve ' Sana bunun cevabını yarın vereceğim' dedi.
Bu cevapla son ümidim de yok olmuştu.Ertesi sabah uyandığımda evde yoktu. Boş bir süt şişesini mutfak masasının üzerine koymuş, altına da bir not bırakmıştı.
' Sevgilim' diye başlıyordu,
' O çiçeği senin için koparmazdım' Kalbim yine kırılmıştı. Okumaya devam ettim.
' Çünkü her zaman yaptığın gibi bilgisayarın altını üstüne getirip
çökerttikten sonra monitörün önünde ağladığında, onu tekrar
düzeltebilmem için ellerime ihtiyacım var.'
' Anahtarları her zaman evde unuttuğunu bildiğimden, senden önce eve
varabilmem üzere koşmam gerektiğinden bacaklarıma ihtiyacım var.'
' Arabayı kullanmayı çok sevdiğin halde şehirde hep yolu
kaybettiğinden, yolu gösterebilmem için gözlerime ihtiyacım var.'
' Evde oturmayı sevdiğinden, içe kapanıklığını dağıtmak, can sıkıntını
hafifletmek üzere sana şakalar yapabilmem, hikâyeler anlatabilmem için
ağzıma ihtiyacım var.'
Sabahtan akşama kadar bilgisayara bakmaktan gözlerinin bozulması
kaçınılmaz olduğundan, yaşlandığımızda tırnaklarını kesebilmem,
saçlarında -görülmesini istemediğin- beyaz telleri ayıklayabilme merdivenlerden aşağı inerken elini tutabilmem, çiçeklerin renginin -
gençliğinde senin yüzünün rengi gibi olduğunu söyleyebilmem için
gözlerime ihtiyacım var.'
' Ama seni benden daha fazla seven biri varsa, evet o uçuruma gidip, o
çiçeği senin için koparırım bir tanem.'
Baktım, mektuptaki yazının mürekkepleri yer yer dağılıyordu.
Göz yaşlarım mektuba düşüyordu.
' Mektubu okuduysan ve kalbin ikna olduysa lüften kapıyı aç canım. Çok
sevdiğin susamlı ekmek ve taze sütle kapıda bekliyorum.' Koşarak kapıyı açtım. Endişeli bir yüzle ve ellerinde sıkıca tuttuğu
susamlı ekmek ve sütle kapının önündeydi.
Artık çok iyi biliyordum: beni ondan daha çok kimse sevemezdi. O
çiçeği uçurumun kenarında bırakmaya karar verdim.
Bu gerçek aşktı.
İlk yıllardaki heyecanlar içinde görmeye alıştığımız aşkın, seneler
sonra o heyecanlar kaybolup gittiğinde, huzur ve durgunluk içinde de
hep var olmaya devam ettiğini göremeyebiliyoruz.
Oysa aşk hep vardır. Belki artık heyecansız, belki artık romantik
değil... Belki sıkıcı, tekdüze, hatta belki yüzsüz... Ama hep oralarda
bir yerdedir.
Çiçekler ve romantik dakikalar ilişkinin başlaması için elbette
gereklidir. Bir zaman sonra bunlar gitse de gerçek aşkın sütunu ebedi
kalır.
Hayat tam da böyle bir şeydir.
27 Aralık 2009 Pazar
DUYDUK DUYMADIK DEMEYİNNNNNNN
26 Aralık 2009 Cumartesi
Çok kötü bir haber ve Çok iyi bir haber...
Çarşamba günü erkenden kalkıp annemle bir Eminönü turu yaptık.İplikçilerin içine girdik çıkmak bilmedik.Altını üstüne getirdik ayaklarımıza karasular indi,alışveriş yaptık ve eve döndük çok yorgundum ve yattım ama gün uykuya daldığım andan itibaren kötülükler başlamıştı,kabuslar kötü geçecek 2 günün habercisiydi malesef.Babamla tartışıyorduk sebep neydi hatırlamıyorum ama bağırışlarımız hızlanıyor ve ağız dalaşı büyük bir kavgaya dönüyordu.Babam bana vurmaya başladı.Yanaklarım yanıyordu ama babam hırsını alamıyor ve kitapla yüzüme yüzüme vuruyordu.Canım öylesine çok yanıyorduki anlatamam ama biliyordum bu bir rüyaydı kalk diyordum kendime ama bir türlü gözümü açamıyordum.Göz yaşlarımı hissetmeye başladığımda uyandığımı hissettim ve derin bir oh çekip saate baktım 8:30 du.Gözyaşlarımı silerek başımı yastığa koydum ve cebim çalmaya başladı.Arayan annemdi ama neden bu saatte arıyordu?Bugün buluşmayacaktık ki .Beni uyandırmasınıda söylememiştim.Yorgun olduğumuda biliyor ve beni uyandırmazdı?Peki neden arıyordu?Çok kısa sürede bunları aklımdan geçirirken efendim dedim.İlk önce Annemin sesini duyunca oh çektim ama öldü dedi kim dedim ve duyduğum isim karşısında şok oldum.Hasta değildi...Yaşlıda değildi ama artık yoktu...Kuzenimin eşini kaybettik ama dahada acısı nasıl kayebttiğimiz oldu.Nasılmı kimliği belirsiz kişiler tarafından sabah işine giderken 2 bıçak darbesiyle kaybettik abimi.Ne kadar acı değilmi işe ekmek parasını kazanmaya giderken kaybettik biz onu.İşte kötü gün devam ediyordu.Hemen giyinip çıktık ama ben öldüğüne inananamadım anne;" belki yoğun bakımdadır ölmemiştir "dedim ama olay yerine gittiğimde kendimi avuttuğumu anladım.Evin içinden ablamın çığlıkları ve annesinin ağıtları yükseliyordu;
-Yavrum yavrum yavrum yavrum.Neden bıraktın beni yavrum...
Ne yapıcam sensiz yavrum... Kimler kıydı sana yavrum diye ağlıyordu acılı anacığı abimin..
-Aşkım seni seviyorum beni bırakamazsın diye ağlıyordu ablam.Kimse nasıl göremez diye isyan ediyordu...
Neden neden neden? Çok çok iyi bir insandı kendisi ölümü hiç haketmiyorduki ...
Gencecik 33 yaşında bir yıldız kaydı içimizden.Hepimizin içi yandı.Çok efendi bir insandı çok mekanı cennet olsun abicim.Allah günahlarını affetsin...
Cuma öğlen namazından sonra toprağa verip geri döndük...
Geçirdiğim iki günden kötü günden sonra evde hazırladığım hediyeyi görünce yarın blogcu arkadaşlarımla toplanacağımı hatırladım.Gelmeyi çok istiyordum ama moralim çok bozuktu yinede gitmeye karar verdim erken kalkıp hazırlandıp çıktım ve bir günlüğüne aklımdan silmek istiyordum herşeyi ve başardım.Harika blog arkadaşlarımızla buluştuk cumartesi günü.Hepsi pırlanta gibi insanlar.Bir güzel sohbet ettik.Tam sayıyı hatırlamıyorum ama 30'a yakındık herkezle birbirebir konuşamadık fırsat olmadı ama bir çok yeni arkadaşlarda edindim.Daha bir çok fotoğraf var ama henüz eklenmedi işte bu harika günden bir kaç kare;
Daha resim gelicek İlk resim Ebruliciğimden ikinci resim değişiktatlarcığımdan etikette yapmış çok hoş olmuş :) bu resimdekiler çok küçük bir kısmı tam katılan arkadaşlarımı blogları ile birlikte yayınlıcam ama isimler tam aklımda değil yanlışlık olmaması ve eksiksiz yayınlamak için onlar daha sonra....
25 Aralık 2009 Cuma
Etimekli Tatlı

24 Aralık 2009 Perşembe
PİYAZ

Malzemeler;
*1 su bardağı kurufasülye(akşamdan ıslatılmış.)
*1 ad sivri biber
*2 ad küçük kırmızı soğan
*1-2 adet taze soğan
*2 ad haşlanmış yumurta
*Maydonoz,yağ,limon,tuz ve reyhan
Yapılışı;
*Kurufasülyeler haşlanır.
*Tüm malzemeler doğranıp fasülye ile karıştırılır.
*Yağ,limon ve baharatlarda koyulup servis yapılır.
AFİYET OLSUN
23 Aralık 2009 Çarşamba
Şehriyeli Güveç

22 Aralık 2009 Salı
....... Böreği

21 Aralık 2009 Pazartesi
Patates Çorbası

19 Aralık 2009 Cumartesi
Revaniiiiiiiiiii Denemem

Malzemeler;
*3yumurta *3türk kahvesi fincanı şeker *3kahve fincanı un *3kahve fincanı irmik
*3 çay bardağı yoğurt *1 çay bardağı sıvı yağ *1 paket kabartma tozu *1pk vanilya
*Üzeri için hindistan cevizi ve Badem
Şerbeti için ;
*3 su bardağı su *3su bardağı şeker *yarım limon
Yapılışı;
*3su bardağı su ve şekeri kaynatıp limonu da ekleyim bir taşım daha kaynattıktan sonra soğumaya bırakın.
*Keki için;Yumurta ve şekeri iyice çırpıp diğer tüm malzemeleride ekleyip yağlanmış borcama koyun.
*170 dereceli önceden ısıtılmış fırında pişirin.
*Piştiğini anlamak için Kürdan batırabilirsiniz.
*Fırından çıkınca şerbeti döküp soğuduğunda süsleyip servis yapabilirsiniz.
Tadından iyi not aldım kocişkomdan ama arkadaşım SADECE YEMEKTEKİ gibi üstü kızarık değil benimkinin.Hamurluk yok tadıda gayet iyi ama acaba üstünü yakmanın bir püf noktası varmıdırki bir dahakine biraz daha tutucam fırında. Baktım çok kızarıyor aldım fırından piştiğinide görünce.Neyse önemli olan lezzet görüntüyüde bir dahaki denemede sağlarım artık :)
18 Aralık 2009 Cuma
Patlıcan Salatası

17 Aralık 2009 Perşembe
Zeytinyağlı Patates Dolması

Aşkitoma bere ördümmmm

16 Aralık 2009 Çarşamba
Eldiven olacaktıki.....

15 Aralık 2009 Salı
3 sevdiğim,1sevmek zorunda olduğum,1seveceğim dizi

Baksanıza ne güzel bir çiftler değilmi bir okadarda sevimliler.Her karakter ayrı bir güzel,gelin gülşen ve çeyrek gelin ayrı sevimli zaten izlemediyseniz bir gün izlemenizi tavsiye ederim.Bugün saat 8'de:)
*2 dizim ise Benim Annem Bir Melek;
fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.
İşte sevdiğim ikinci dizim gelde sevme fotoğrafa bakarmısınız oynamasalarda güldürebiliyorlar.Oya hanıma diyecek laf olamaz zaten işinin ehli bir bayan ,bunun yanında Ali Sunal ve Dolunay Soyserti çok beğeniyorum.Oyunculukları çok ama çok iyi...Cahit,metin,nalan,hasıla,sıddık,minik sinemcik ve tüm kadroyu çok başarılı buluyorum.Cumartesi Günü saat:20:00 ;)
*Son sevdiğim dizimde Hanımın Çiftliği;

Birşey söyliyimmi canlarım Özgü Namalı hiç ama hiç sevmezdim aslında ne zaman bu dizi başladı hoşuma gitmeye başladı.Hatta çok sevimli gelmeye başladı demek önyargılı davranmışım kendisine.Ayıp bana :( Oyunculuğunu çok başarılı buluyorum.Mehmet Bey'e lafım yok zaten işini çok iyi yapıyor.Bununla beraber Kemal karakterindeki Caner beyin oyunculuğu ve Halide karakteride çok başarılı.Film konusuda güzel,oyuncular iyi,oyunculukta güzel onun için olsa gerek Cumalarımı Hanımın çiftliğine ayırıyorum :)
Gelelim sevmek zorunda olduğum dizime Tabiki Kurtlar Vadisi Pusu:)
fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.
Evde erkek olunca ister istemez izliyor kurtlar vadisini.Benim Favori oyuncum Bulut yani Hüseyin Bey.Mematiyle birbirlerine Gülüm demeleri çok hoşuma gidiyor.Artık alıştım ve sevmeye başladım diziyi.Aslında şu vuruşma sahnelerini pek başarılı bulmuyorum biz bu konuda daha gelişmedik diye düşünüyorum ,gerçekçi olmuyor ama izletiyor ve kendinden konuşturuyor ya önemli si bu sanırım.Dizi güzel artık severek izliyorum.Perşembe akşamları Starda :)
Son olarak seveceğim ve fragmanlarda güzel diziye benzemiyor dediğim yeni bir dizi Maskeli Balo;
fotoğraf startv.com.tr den alıntıdır.
Ayıp bana yine bir ön yargılı davranışta bulundum bu dizi için ama fragmanları çekici gelmedi ne yapıyım.Ben Asiyede yapmıştım ve soluksuz kaçırmadan izlemiştim sanırım buda böyle olacak :) Birde Burcu Karayı çok beğenirim çok şeker ve başarılı olarak buluyorum.Dün gece tekrarı vardı izledim ve beğendim ne yalan söyliyim şiiii aşkım duymasın ne oldu güzel diziye benzemiyor diyordun der :P
14 Aralık 2009 Pazartesi
Şimşek
13 Aralık 2009 Pazar
Buda Yengemden :D

12 Aralık 2009 Cumartesi
Bu da Annemden :D

Hehehe annem coştu :D Herkezi örgücü yaptım.Annem ablam ben hepimizin elinde bir şiş çok hoşuz ayol.Annemin başı çok üşür ve üşüdüğü zamanda çok rahatsızlanır onun için çeşit çeşit bantlar,bereler örmeye başladı kendine çokta yakışıyor kuşuma benim.Annemim saçı bir kaç yıldır uzun ben bildim bileli saçı kısaydı ama artık küt bir saçı var ve doya doya kullanıyor. Bunu yeni ördü ve tuhafiyeye gidince bir kaç bayan nasıl ördüğünü sordu orda duydum.
Şöyleki:95 ilmekle başlamış 6 sıra poşet lastiği denilen çift lastik yapmış ve kafası boyuncada kalın lastik örerek birleştirmiş ve arka ucuna ip geçirip büzmüş hepsi bu basit ve çok cici oldu.Güle güle kullansın minik kuşum benim.
Bu da kuzenimden :D



Bu da kuzenimin marifeti.Bunları birkaç sene önce yapmış ve kurs bitince bırakmış ama artık el atma zamanı geldi.Çünkü Allahın izniyle haziranda düğünü olucak.Çok güzel kumaş boyamalar yapmış çok beğendim şimdi bende bu işe el atmayı düşünüyorum.Yukarıda ki iki fotoğraf aslında seccade ama boyama belli olsun diye yakından çektim ve çok şık duruyor gerçekten.Son fotoğraf ise mutfak takımının buzdolabı örtüsünün boyaması oda çok şık bir peçetesi eksik onu tamamladığında dolaba koyup çekicem.Ben çok beğendim ve kendime hemen altın sarısı ve siyah masa örtüsü alıp boyamayı düşünüyorum ve yapmak içinde sabırsızlanıyorum ve birazda kendime desen arıyacağım :D
11 Aralık 2009 Cuma
AZMETTİM VE BİTİRDİM
19 kardeşimiz :'(
Dün canımı sıkan diğer bir olay ise şu lanet olası domuz gribi.Ölülerin sayısı 353 oldu ve biz hala bekliyoruz.Aşı olmalımıyız olmamalımıyız kafam çok karışık.Olmuyorum çünkü korkuyorum.Eskiden grip aşısı olurken ne imza alınırdı nede muayene olunurdu.Bu domuz giribi aşısı çıktıktan sonra onada imza alınmaya başlandı.Şimdi Türkiyede aşı olup yan etkisi çıkmadı ama aşı olmayıp ölen 353.Sayın Başbakanımız ben ve ailem olmadı diyor,Sağlık Bakanımız ise aşı mutlaka olunmalı diyor ama çocukları aşı olmadığı için domuz gribi oluyor.Yayınlarda doktorlar bas bas aşı olun diye bağırıyor ama aı oluncak kişi tam muayeneden geçmeden aşı yapılıyor.Bu lanet hastalıkta günden güne çoğalıyor.Artık maskeyle gezmeyi düşünüyor ve kimseyi öpmeyi düşünmüyorum.Kızan kızsın ya çok korkuyorum.Anneme,babama,ablama,Hacıannemlere ve babama görümceme,yeğenime,akrabalarıma,arkadaşlarıma,sevdiklerime ve biricik sevgilime birşey olucak diye çok korkuyorum.Okula giden çocukları olanlara Allah sabır versin hergün akıl yavrusunda kalır insanın.Benim eşimle ablamla kaldığı gibi evde olanın tehlikesi onlara göre daha az çünkü ofofofof düşünüyorum düşünüyorum çıkış yolu bulamıyorum...
Bu ara yazmadım çünkü büyük bir azimle beremi bitirmeye çalışıyorum bitirince gelicem.
Kendinize çok iyi bakın arkadaşlarım ...
9 Aralık 2009 Çarşamba
Fasülye Turşusu Kavurması

26 ARALIKTA GÖRÜŞELİM
Sorularınız ve Detaylar için Bir Mimarın Hobisi Blogu Sahibesi Özge Sipahioğlu'na danışabilirsiniz.
Evet Allahın izniyle bende orada olmak istiyorum ve şimdiden ne alıcağımı düşünmeye başladım. Heycanlanıyorumda nasıl geçicek acaba ne kadar güzel bir etkinlik olucaktır eminim. 26 Aralık'ı sabırsızlıkla bekliyorum.
8 Aralık 2009 Salı
Parmaksız Eldiven 2
7 Aralık 2009 Pazartesi
ZEYTİNYAĞLI YER ELMASI

Merhabalar arkadaşlarım.Bu bizim yer elması.Çiğ olarak yemiş ve beğenmemiştim.Birde zeytinyağlısını denedim ama yine beğenmedim :D Benim damak zevkime uymuyor ama aşkımın çiğide pişmişide damağına uyuyor.Tarifi sağ olsun arkadaşım SADECE YEMEK'ten aldım. Aşkım zeytinyağlısınıda beğendi ve yedi yapmak isteyen olursa diye tarifinide arkadaşımdaki gibi aynen veriyor ve SADECE YEMEK'E teşekkür ediyorum.
Malzemeler
1 kg yerelması- 1 çay bardağı zeytinyağı- 1 havuç- 1 Kuru soğan- 1 tatlı kaşığı şeker- 1 tatlı kaşığı tuz- 1 kahve fincanı pirinç- Limon, dereotu
Yapılışı; Bir tencereye yağı, ince kıyılmış soğanı, soyulup kuşbaşı doğranmış yeralmasını, şekeri, pirinci, tuzu ve iki bardak da sıcak suyu koyup tencerenin ağzını kapatıp, pirinçler uzayıncaya, yerelması da yumuşayıncaya kadar pişiriniz.
Parmaksız Eldiven 1
6 Aralık 2009 Pazar
Mini Cüzdanım

5 Aralık 2009 Cumartesi
KOLEKSİYON YAPARMISINIZ?

NARLI SALATA

*YARIM DEMET DEREOTU
*YARIM DEMET MAYDANOZ
*1ADET NAR
*LİMON
*TUZ
*ZEYTİNYAĞI
*NAR EKŞİSİ
YAPILIŞI;
*DEREOTU VE MAYDANOZ İNCE İNCE KIYILIR
*NAR AYIKLANIR VE MAYDANOZ VE DERE OTU İLE KARIŞTIRILIR.
*İSTENİLDİĞİ KADAR LİMON,TUZ,YA VE NAR EKŞİSİ İLAVE EDİLİP SERVİS YAPILIR.
NOT:BU TARİFİN ORJİNALİNDE YEŞİL ZEYTİN VE TAZE SOĞAN DA VAR İSTEĞE GÖRE ÖYLEDE YAPILABİLİR. SALATA SEVERLER İÇİN ŞİDDETLE DENEMENİZİ TAVSİYE EDERİM.
AFİYET OLSUN.
4 Aralık 2009 Cuma
BU BU NEDİR BU?
3 Aralık 2009 Perşembe
SÜMELA MANASTIRINDA KARELER




İLGİNÇ İNSANLAR
-Koyun sırası değil ya havale sırası dedi.
Bir sabır duası çektim ve bende inek sırası sanmıştım dedim.Ama nasıl sinirlendim anlatamam halim yoktu kavga etmeye sustum.Sonra utanmadan döndü arkasını kaçta açılıyor burası dedi bana,bir an duraksadım ne desem diye neyse dedim 1.5 ta hımm dedi.Aradan bir 5dk geçti ben telekoma giriyorum gelicem önünde olduğumu söylersin dedi.Yani yüzsüzlüğün bu kadarınıda görmedim ama tamam dedim.Gitti geldi ve ben hala düşünüyorum bu nasıl bir yüzsüzlük diye...
Ve ikinci haydutluk;Pttnin açılmasını beklerken arkamdaki kız ön sıralardakiler için sıra istesem vermezlermi acaba dedi? İşe geç kalıcam da dedi.Ben dedimki en öndeki sırası verse bile bizimde sıramızı yemiş olucaksın ki ben sıramı vermiyorum dedim.Önümdeki bir bayanda benimde evde bebeğim var hemen gitmem gerek veremem dedi.Ptt açılınca herkez hurra sıra mıra kalmadı.Normalde ortalı yıkardım ama kavga edicek halim yoktu ve hakkımı yiyene haram zıkkım olsun demekle yetindim.O zeki kızda önümüze geçti biz sırası alınmış 4-5 kişi konuşuyoruz derken bu gıcık kıza sıra geldi.Havale gelicekti bana dedi ve kimliğini verdi.İnşallah gelmemiştir dedim veee memur bey isminize havale yok dedi nasıl sevindik anlatamam ohhh Allah kimsenin hakkını kimseye yedirmez.Şükür edip işimi halledip evime döndüm :)
2 Aralık 2009 Çarşamba
Islak Kek
